Futbolun tarihçesi sanılanın aksine çok daha köklü bir geçmişe dayanmaktadır. Çok uzun seneler öncesine dayanan bir spor türüdür. Her ne kadar son yüzyıllarda dünyanın en popüler sporlarından biri haline gelse de aslında tarihte pek çok yerde karşımıza çıkmaktadır. Elbette ki bu dönemlerde oynanan futbol ve kuralları günümüzdekiyle aynı değildi. Topların kalitesinin de şu andaki gibi üst kalite olduğunu düşünmek muhtemelen abartı olacaktır.
Tam anlamı ile bilimsel olmamakla birlikte futbolun kökeni konusunda bazı teoriler ortaya atılmıştır. Bunlardan biri de insanların küre ve benzeri nesnelerle oynamaktan etkilendiğine dair bir teoridir. Bu tarz tarihte küre benzeri nesneler ile oyunlar oynandığına dair de tarihsel belgeler ve kanıtlar bulunmaktadır. Günümüzde oynanan spor dallarının pek çoğunda genellikle küre şeklindeki topların hakim olduğunu söyleyebiliriz. Hatta genel olarak baktığımızda dünyanın en popüler sporlarının çoğunun küre benzeri nesneler ile oynandığını söylemek bile mümkündür. Ancak bundan etkilendiğimiz için mi oynuyoruz yoksa işin daha derininde henüz bilmediğimiz sebepler mi yatıyor? Daha öncesinde de dediğimiz gibi bunların henüz bilimsel sağlam bir dayanağı bulunmuyor. Genelde futbolun kökeni üzerine pek çok varsayım bulunuyor. Fakat bu yazımızda onları değil futbolun tarihteki yerine göz atacağız.
Şu anda belgeli olarak elde ettiğimiz verilere göre bundan 3000 yıl öncesine kadar Babil ve Antik Mısır’da ayakla oynanana bir top oyunu olduğunu biliyoruz. Bu durumun bazı dini karakterlere sahip olduğu düşünülmektedir. Örneğin bu Mısır’ın önemli bir simge olan Güneş’i simgeliyor olabilir. Babil’de ise öküz keseleri şişirilerek oynanıyordu.
Bazı Çinli ise 2600 yıl öncesinde Çin’de oynanan bir top oyununa dair izlere rastlandığını söylemektedir. Yang-tse ve Tao-tse isimli bu yazarların bahsettiklerine göre oyuna ayakla topa vur gibi bir anlama gelen Tsu-chu ismini vermişlerdir. Üstelik bu bazı askerlerin eğitimlerinin bir parçası olarak başlamış.
Sonrasında Japonya’da Çin’in bu oyunundan etkilenmiştir. Fakat Japonlar oyunu kendi tarzlarında geliştirmişlerdir. Burada daha çok topa ayakla hakim olma becerisini geliştirmek ön plandaydı. Bu oyun bilinenlere göre kraliyet için de iyi bir eğlenceydi.
Yine ilerleyen yüz yıllarda Japonlar ve Çinlilerin top oyunlarıyla uğraştıkları bazı arkeolojik kalıntılarla ortaya çıkmıştır. Ayrıca Amerika keşfedilmeden önce bazı yerlilerin de top oyunlarıyla uğraştıkları biliniyor. Tarihteki bazı kayıtlar Kızılderililerin ağaçta çıkarılan lastik top diye bir şeyden bahsettiklerini de biliyoruz.
Antik Çağ’a baktığımızda ise Yunanlılar top oyunlarını hiçbir zaman olimpiyat oyunlarının resmi kısmına dahil etmemişlerdir. Fakat o dönemde Epyskiros diye adlandırılan ve ayakla oynanan bir oyun oldukça popülerdi. Kuralları ve detayları hakkında da çok az şey biliniyor. Fakat bazı kaynaklarda gol çizgisi ve puanlamaya dair bilgiler olduğu düşünülmektedir.
Romalılar da Yunanlılardan gördükleri bu oyunu kopyaladılar. Genelde oynanan oyundaki top öküz kesesinden yapılarak ayakla oynanılıyordu.
Romalılar geniş coğrafyalara etki ettikleri için bu top oyunlarını pek çok halkın da tanımasını sağladı. Avrupa’da pek çok yerde bunun izlerine de rastlamak mümkündür.
Orta Çağ dönemine geldiğimizde ise kendisinden asırlar sonra modern futbolun temeli olarak kabul edilebilecek bir top oyunu düzenlenmiştir. Bu oyun şehir sakinleri arasında oynanıyordu. Bazen oyuna çok fazla katılımcı oluyor bazen de iki tarafa bölünüyorlardı. Top ise bir ayakkabıcı tarafından yapılıyordu ve deriden oluşuyordu. Amaç bir yerde topa daha çok hakim olmak ve hedefe ulaştırmaktı.
Orta Çağ döneminde Derbyshire’da bilinmekte olan futbolun oldukça şiddetli ve ilkel olduğu biliniyor. Bazı kaynaklar o dönemde bu oyunun kraliyet tarafından yasaklanmıştır. Kral o dönemde Tanrı’nın onayı olmadan oynanan bu oyunun kötülükler getireceğini belirtmiştir.
Kral, askerlerin futbola olan ilgisinin artması ile birlikte savaş, okçuluk ya da mızrak eğitimine uygun olan sporları ihmal edeceklerini düşünmüştü.
Yaşanan bu yasaklar karşısında zaman içinde İngiltere pek çok değişim geçirmiştir. 19. yüzyıla geldiğimizde ise daha uygar bir duruma gelmiştir. 17. yüzyılda ise İskoçya Kralı tahtı çıktığında hala yasaklar devam ediyordu. Fakat kimse artık bunu ciddiye almıyordu.
Modern Futbolun Doğuşu
Modern olarak tabir edilen futbolun kuralları ise 1800’lü yılların ortasında İngiltere bazı okullarda farklı kurallar ile oynanmakta olan futbola dayanıyor. Pek çok eğitim kurumunun temsilcisinin de katılımı ile birlikte Cambridge Üniversitesi’nde ilk yazılı futbol kuralları oluşturuldu. Burada oluşturulan kurallar ile günümüz futbolu ve benzerlerinin temeli de bir anlamda atılmış oldu. Her ne kadar bu kurallar oluşturulmuş olsa da aslında büyük kitle tarafından da kabul görmemiştir. Özellikle İngilizce konuşmakta olan ülkelerdeki birçok kulüp bağımsız bir şekilde faaliyetler göstermeye başlamıştır. Üstelik bunlardan bazıları da kendilerine has kurallar oluşturmuşlardır. 1857 senesinde ise bir grup eski öğrenci Sheffiled Football Club’ı kurdular.
İngiltere bulunan takımların mücadele etmekte olduğu ilk futbol yarışması ise FA Cup’tır. Bu, 1873 senesinde C. W. Alcock tarafından kurulmuştur. Resmi anlamda ilk uluslar arası maç ise 1872 tarihinde oynanmıştır. Bu maç İskoçya ile İngiltere arasında oynanmış ve maç golsüz beraberlikle sonuçlanmıştır. Maç ise Glasgow’da oynandı.
1884 senesine geldiğimizde ise uluslar arası anlamda ilk turnuva düzenlendi. Bu turnuvanın adı ise British Home Championship’ti.
Bir Aston Villa yöneticisi olan William McGregor ise English Football League’yi kurdu. Böylece futbol tarihindeki futbol ligi de kurulmuş oldu. 1888 yılında kurulan bu ligde ise 12 takım mücadele ediyordu.
Futbol Birliği’nin de kurulması ile birlikte futbol İngilizler tarafından dünyanın dört bir yanında popülerleşmeye başladı. Güney Amerika’da oynanmış olan ilk maç ise 1867 yılında gerçekleşmiştir. Bu maç Arjantin’de bulunan İngiliz işçilerce oynanmıştır. Yine 1867 senesinde Güney Amerika’nın ilk futbol kulübü kuruldu. Bu kulübün adı ise Buenos Aires Football Club’dur. 1891’de ise kıta üzerindeki ilk futbol turnuvası düzenlenmiştir. Güney Afrika’da 1869, Amerika’da 1884, Japonya’da 1870’lerde futbolla ilgili pek çok gelişme yaşanmaya başlandı.
1904 yılına geldiğimizde ise Uluslar arası Futbol Federasyonları Birliği yani hepimizin bildiği haliyle FIFA kuruldu. Futbolun dünya çapında daha profesyonel bir hal almaya başlaması daha çok 20’li 30’lu yıllarda olmuştur. Bu dönemde oldukça hızlı gelişmeler yaşandı.
1930 yılına geldiğimizde ise ilk Dünya Kupası turnuvası düzenlenmiştir. İlk Dünya Kupasını kazanan ülke ise Uruguay’dır. Finalde Arjantin’le karşılaşmıştır. Dünya Kupaları, dört senede bir düzenlenmektedir. Bu turnuva ile birlikte futbol tüm dünya çapında daha çok tanınır hale gelmiştir. Çünkü futbol artık küresel çapta organizasyonlara ev sahipliği yapar hale gelmişti. Dünya Kupası’nın başlamasından 30 sene sonra yani 1960 yılında ilk Avrupa Futbol Şampiyonası düzenlendi. Ayrıca Avrupa’nın en iyi takımını belirlemek amacı ile Şampiyon Kulüpler Kupası da düzenlendi. Bu kupanın ismi ise sonrasında hepimizin bildiği halini almıştır. 1992 yılında ismi Şampiyonlar Ligi olarak değiştirildi.
Türkiye’de Futbolun Tarihçesi
Türkiye’de de futbol en popüler hatta belki de en popüleri diyebileceğimiz spor dallarından biridir. Dünya çapında futbol alanında sahaya çıkmamız biraz zaman almış olsa da resmi olarak ilk kulüplerin kurulması 1900’lü yılların başında olmuştur. Bu kuruluş tarihlerini de pek çoğumuz ezbere bir şekilde biliyoruz. Futbol anlamında 1905 senesinde Galatasaray Futbol Kulübü, 1907 senesinde Fenerbahçe Futbol Kulübü ve 1909 senesinde ise Beşiktaş Futbol Kulübü kuruldu. Futbol kulüplerinin bir yerde birleştirilmesi ise 1923 yılında oldu. Bu yılda Türkiye Futbol Federasyonu kurulmuştur. Artık bu tarihten itibaren maçlar profesyonel ve amatör bir şekilde düzenli olarak yapılmaya başlandı.
Ülkemizde futbol, en çok takipçisi olan spor dalları arasında yer alır. Futbolun dünyada boy göstermesinden kısa süre sonra ülkemizde de amatör anlamda oynanmaya başlanmış olmasına rağmen resmi anlamda kulüplerin kurulması 1900’lerin başına rastlar. Galatasaray Futbol Kulübü’nün kuruluş tarihi 1905 yılıdır. Fenerbahçe Futbol Kulübü 1907 yılında, Beşiktaş Futbol Kulübü 1909 yılında kurulmuştur. Ülkemizde futbolun bir federasyon çatısı altında toplanması ise 1923 yılında Türkiye Futbol Federasyonu’nun kurulması ile başlar. Bu tarih itibariyle başlayan profesyonel ve amatör lig müsabakaları düzenli olarak yapılmaktadır.
Futbol Tarihindeki İlkler
- 1841 senesinde bir futbol topunun şeklinin küre olacağı kabul edilmiştir.
- 1848 senesinde futbolun ilk yazılı kuralları oluşturuldu. Bu kurallara göre Cambridge’de okuyan öğrenciler aralarında bu kurallara göre maç yaptı.
- Bir İngiliz takımı tarihte ilk kez yurt dışına gitti ve futbol oynadı. Bu sonrasında Almanya’da futbol temellerini atacak bir durum olacaktı.
- İlk futbol kulübü Sheffield Club’tır.
- İlk defa İngiliz Futbol Federasyonu’nun kurulması ile birlikte modern futbol da doğmuş oldu.
- Tarihteki ilk milli maç ise 1872 senesinde İngiltere ile İskoçya arasında oynanmıştır.
- 1875 yılına geldiğimizde ise futbol topuna kafa ile vurulmasına izin verildi.
- Aynı sene içinde kalelere de üst direk konuldu.
- Bir sene sonra ise köşe vuruşu yani korner kabul edildi.
- 1886 senesinde ise hala pek çok kişinin anlatmakta zorlandığı ofsayt kuralı kabul edildi.
- Aradan geçen 5 senenin ardından ise penaltı kuralların içine dahil edildi.
- 1893 Amerika kıtasındaki ilk futbol federasyonu kuruldu. Bu federasyon Arjantin’de kuruldu.
- İki sene sonra ise daha önce de bahsetmiş olduğumuz kadınların ilk futbol maçı oynandı.
- 1899 senesinde maç süreleri ve sahaların ölçülerinin nasıl olması gerektiği belirlendi.
- İngiltere dışında oynanmış olan ilk milli maç ise Macaristan ve Avusturya arasında olmuştur. Bu maçı Avusturya kazandı.
- 1904 yılında ise daha önce bahsettiğimiz gibi FIFA kuruldu.