Futbol dünyanın en popüler sporlarından biri olmakla birlikte pek çok tuhaf olaya da tarihinde tanıklık etmiş bir spor dalıdır. Hem ülkemizde hem dünya çapında bu spor dalına büyük ilgi gösteriliyor. Futbol icat edildiğinden bugüne kadar çok ilginç olaylara ve istatistiklere ev sahip yaptı. Tüm bu olaylar bu sporu daha ilginç ve çekici kılabiliyor.
Elbette ki futbol tarihinde oldukça güzel olaylar yaşansa da bunlar ile birlikte yaşanan bazı kötü olaylar da mevcut. Bu yazımızda sizlerle futbol tarihinde yaşanan ilginç olaylar konusuna göz atacağız.
Dünya’nın En Hızlı Kırmızı Kartı
Futbol tarihinde bugüne kadar pek çok kişi farklı şekillerde kırmızı kart gördü. Hatta bu gözler hakeme çıkartılan kırmızı kartı dahi gördü. Ancak Dünya’nın en hızlı kırmızı kartını gören kişinin kim olduğunu biliyor musunuz?
Bu kişi bir İngiliz takımı olan Cross Park Celtic’de oynayan Lee Todd’dur. Hakem maçı başlatmak için düdüğü çalıyor. Lee Todd’da hakeme çok yakın ve hakem düdüğü çaldığı gürültüden dolayı aşırı rahatsız oluyor ve refleksle küfür ediyor. Hakeme yakın olduğu için hakem direkt olarak kırmızı kartını çıkarıyor. Yaşanan bu olayın sonucunda Lee Todd futbol tarihinin en hızlı kırmızı kartını da görmüş oluyor.
Yıldırım Çarpması Sonucu Hayatını Kaybeden Futbolcular
Futbol tarihi kendi içerisinde oldukça tuhaf ve trajik olayları da barındırıyor. 1998 yılında yaşanan bu olayda bir takımın tamamını yıldırım çarpmıştır. Olay ise Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde meydana geliyor. Ülkenin Bena Tshadi isimli takımı sahaya tam da yıldırımın düştüğü esnada Basanga isimli takımla mücadele ediyordu. Fakat trajik bir şekilde Bena Tshadi takımının 11 oyuncusu da hayatını kaybetmiştir. Basanga takımının ise oyuncuları yaralı olarak kurtulmuştur.
Yaşanan olayın ardından pek çok komplo teorisi de ortaya atılmıştır. Bazı kişiler bunun büyüyle yapıldığına inanılıyor. Komplo teorilerine konu olması da gerçekten normal bir durum. Çünkü neredeyse çok düşük ihtimal olacak bir olay gerçekleşiyor ve üstüne bir de sadece bir takımın bütün oyuncuları hayatını kaybederken diğer takımın oyuncuları sadece yaralanıyor. Gerçekten de futbol tarihinin en ilginç olaylarından biridir.
Futbolun Karanlık Tarafı: Aşırı Fanatizm
Futbol genellikle tutkulu ve ateşli tarafları ile bilinen bir spor dalıdır. Ancak futbolun bir oyun olduğunu ve aslında buradaki temel amacının eğlenmek olduğu bazen unutulabiliyor. İşte bunu unutan ve aşırı fanatik olan Liverpool taraftarları 1985 senesinde büyük bir katliama sebep oldular. Yaşanan bu olayların sonucunda Liverpool’lu taraflar 39 Juventus taraftarını öldürdü. Ayrıca 600 kadar Juventus taraftarını da yaraladılar. Futbolun en kanlı maçlarından biri olarak tarihi geçmiştir. Amacı sadece bir maç izlemek ve eğlenmek olan insanların hayatlarını saçma bir fanatizm yüzünden kaybetmeleri oldukça trajik bir durum.
Yaşanan bu olaylar elbette ki cezasız kalmadı. Bundan en çok nasibi alan ise İngiliz takımları oldu. Bunun sonucunda bütün İngiliz takım beş sene boyunca UEFA maçlarından men edilmiştir.
Kiralanan Bebek Futbolcu
Futbol tarihinden kiralanan en genç oyuncu 20 aylık bir bebektir. Olay 2013 senesinde Belçika’da yaşandı. F. C. Racing Boxberg takımı eğitmek amacıyla Bryce Brites isimli bebeği kiraladı. Bebekle bir sözleşme bile imzalandı. Böylece bu imzanın ardından 20 aylık Bryce F. C. Racing Boxberg’ün 5 yaş altı futbol takımına dahil oldu.
Dünya Savaşı’nın Ortasında Huzurlu Bir An
1914 tarihinde pek çok Dünya ülkesi Birin Dünya Savaşı’nın tam ortasındaydı. Pek çok kişi hayatını kaybetmiş ve ortada kaos hakimdi. Fakat böyle bir savaşın ortasında futbol çok ilginç bir şeye vesile oldu. Noel gününü kutlamak amacı ile İngiliz ve Alman birlikte geçici olarak ateşkes ilan ettiler. Yaşanan bu olayın sonucunda iki taraf birbirlerine bazı Noel hediyeleri dahi verdi. Üstüne bir de güzel bir futbol maçı oynandı. Fakat sonraki gün yeniden birbirleri ile savaşmaya yeniden devam ettiler. Her ne kadar bu savaşı bitirmemiş olsa da konu futbol ve Noel olunca savaşın ortasında huzurlu bir an yaratılmış oldu.
Rekorlar Kitabına Giren Maç
Bugüne kadar bir maç içerisinde en yüksek skorlu maç 36-0’dı. Elbette ki burada kastettiğimiz profesyonel anlamda yapılan bir maç. Bu maç 1885 yılında oynanmıştı ve o günden bu yana da daha yüksek skorlu profesyonel bir maç oynanmadı. Bu durum 2002 yılına kadar sürdü. Oynanan bu maçta AS Adema takımı bir rekora imza attı. Maç esnasında takım kendi kalesine tam 149 gol attı. Resmi olarak bu profesyonel bir maçta atılan en çok golün olduğu maçtır.
13 Yaşında Bir Futbol Yıldızı
Futbol oynaşıyla seyirciye en çok zevk veren kişiler arasında Ronaldinho yer almaktadır. O gol atmasa da atmış olduğu çalımlar ve aşırı zekice pasları ile izlerken sizi eğlendirmeyi başarıyordu. Böylesine bir yetenek ise çok küçük yaşlarda kendini göstermeye başladı. Henüz 13 yaşında bir çocukken oynamış olduğu futbol sayesinde manşetlere dahi çıktı. Oynamış olduğu takımı 23-0’lık bir galibiyet almıştır. Maçta atılan 23 golü de Ronaldinho atmıştır.
Futbolun Barış Gücü
Futbol yeri geldiğinde Liverpool olayında olduğu gibi trajik olaylara sebep olsa da bazen gerçekten çok güzel şeylere sebep olabiliyor. Üstelik bu güzel şeyin başrolünde bir dönem ülkemizde Galatasaray forması giymiş olan Didier Drogba yer alıyor.
Bilindiği üzere ünlü futbol Fildişi Sahili’nin bir vatandaşı. Ülkesinde de çok seviliyor ve değer görüyor. Fakat o dönemde ünlü oyuncunun ülkesi bir iç savaş yaşıyordu. Kendisi ülkesinde çok büyük kayıpların yaşanmasına sebep olan bu iç savaşın bitmesine yardımcı olmuştur. Başarılı futbolcu ülkesinin Dünya Kupası’na katılmasını sağladıktan sonra, ülkesindeki bir televizyon kanalında iç savaşla alakalı oldukça etkili ve duygu dolu bir konuşma yaptı. Yapmış olduğu bu çağrı ise cevapsız kalmadı ve bir süre sonra da ateşkes ilan edildi. Kendisi bu süreçten sonra ülkesi için pek çok çalışma yapmaya devam etmektedir. Özellikle ülkesinin daha çok hastaneye sahip olması için çok fazla çabaladığı bilinmektedir.
Futbolcu Olarak Uzaya Çıkmak Yasak
1999 senesinde Stefan Schwarz isimli İsveçli oyuncu Sunderland takımı ile çok tuhaf bir sözleşme imzaladı. Bu sözleşme içinde oyuncunu uzay seyahat edemeyeceğine dair bir madde yer alıyordu. Başta bu durum tuhaf gelse de işin gerçeği sonradan ortaya çıktı. O dönemde ticari anlamda uzay uçuşlarının başlaması bekleniyordu. Oyuncu da gerçekleşecek olan ilk seyahatlerden birine rezervasyon yaptırmıştı. Sigorta şirketleri de uzay uçuşundan dolayı yaşanacak zararları karşılamayacağı için de kulüp bu tarz bir sözleşmeyi hazırlamıştır.
Tüm Dünya Kupalarına Katılmış Olan Tek Ülke
Futbol denilince akla gelen ilk ülkeler arasında Brezilya yer alıyor. Ülkemizde de başta Alex De Souza olmak üzere oldukça sevilen futbolcular bulunuyor. Her ne kadar coğrafi olarak bize uzak bir ülke olsa da aslında pek çok özelliğiyle kendimize yakın hissettiğimiz ve sempati duyduğumuz ülkeler arasında yer alıyor.
Şu anda eldeki verilere göre bu ülke kurulmuş olduğu 1930 senesinden bugüne dek her Dünya Kupası’na katılmayı başarmış olan tek ülkedir. Dünya’da bulunan diğer ülkeler bir şekilde elemeyi geçemediler ya da ülkelerinden siyasi sıkıntılardan dolayı katılma şansı elde edemediler. Tüm bunları göz önüne aldığımızda Brezilya tam tamına 21 kez Dünya Kupası’na katılmayı başarmıştır. Ayrıca Dünya üzerinde yine Dünya Kupası’nda en çok galibiyeti olan ülkedir. Bunlar ile birlikte en çok Dünya Kupası’nı kazanan ülke unvanını da elinde bulundurmaktadır. Tam beş kez bu kupaya sahip olmuşlardır.
Brezilya’nın Yenemediği Tek Ülke
Yine Brezilya’da devam edecek olursak böylesine futbol kökleri ve bağlılığı bulunan ülkenin yenemediği bir takımı hayal etmek çok zor gibi görünüyor. Fakat Brezilya, dünyadaki tüm ülkeleri mağlup etmeyi başarsa da bir ülke var ki ona karşı hala bir galibiyet alamadı. Bu ülke ise Norveç’tir. Tarihte iki ülke dört defa karşı gelmişlerdir. Bu karşılaşmaların ikisinden Norveç galip ayrılırken iki kez de berabere kalmışlardır. Bunun dışında Brezilya daha öncesinde karşılaşmış olduğu tüm ülkelere karşı en az bir galibiyet almıştır. Bakalım ilerleyen tarihlerde Brezilya, Norveç’e karşı bir galibiyet alabilecek mi?
Basketbolun İcadı
Tarihteki ilk basket maçı bir futbol topuyla oynanmıştır. 1891 senesinden bir beden eğitimi öğretmeni olan Naismith, hava şartlarından dolayı öğrencilerinin futbol oynayamadıklarını görür. Öğrenciler hava şartlarından dolayı futbol oynayamadıkları için aşırı üzgündürler. Bunun üzerine Naismith, bugün basketbol olarak bilinen sporu icat etmiştir. Bunun için de bir futbol topunu kullanmıştır.